1. Anasayfa
  2. Masallar

Nasreddin Hoca ve Kese Masalı


0

Bir gün Nasreddin Hoca, kasabanın pazarına doğru yola çıkmıştı. Pazar yeri, alışveriş yapan insanlarla doluydu ve her yerden taze meyve, sebze ve baharat kokuları yükseliyordu. Hoca, kalabalığın arasında dolaşırken bir grup insanın hararetli bir şekilde tartıştığını fark etti. Merakla yaklaşan Hoca, tartışmanın bir tüccar ile müşterisi arasında olduğunu gördü.

Tüccar, “Bu keseyi sattım, ama müşterim parayı eksik verdi. Anlaştığımız miktar bu değil!” diye bağırıyordu.

Müşteri ise, “Benim verdiğim para doğru, senin kesenin içinde eksik vardı,” diye karşılık veriyordu.

Hoca, bu tartışmanın ortasında durup dinledikten sonra araya girdi ve “Durun bakalım! Bu meseleyi çözmek için benim bir önerim var,” dedi.

Hoca, tüccarın kesesini alıp eline aldı ve herkese göstererek, “Bu keseyi doğru bir şekilde tartmak için bir terazimize ihtiyacımız var. Ancak bu teraziyi nasıl kullanacağımızı bilmeliyiz,” dedi. Herkes merakla Hoca’yı izliyordu.

“Bu kese, tüccarın söylediği kadar değerli mi? Yoksa müşterinin iddia ettiği gibi eksik mi? Bunun için önce kesenin içindekilere bir bakalım,” diyerek keseyi açtı. İçinden bir miktar altın ve gümüş para çıkardı. Hoca, paraları tek tek sayarak herkesin görebileceği şekilde masanın üzerine dizdi.

“Şimdi,” dedi Hoca, “Bu paraların toplam değeri ne kadar?” Herkes Hoca’nın hesap yapmasını izliyordu. Hoca, paraları dikkatlice saydı ve toplam değeri ilan etti. Ardından, müşterinin ödediği parayı da aynı şekilde sayarak iki değeri karşılaştırdı.

Gördü ki, tüccarın söylediği miktar doğruydu ve müşteri gerçekten de eksik para vermişti. Müşteri mahcup bir şekilde başını eğdi ve eksik olan miktarı tüccara teslim etti.

Hoca, keseyi tekrar eline alarak, “Görüyorsunuz, doğru bilgi ve adalet her zaman bir çözüm bulur. Birbirinizi suçlamadan önce, her zaman gerçeği aramalı ve dürüst olmalısınız,” dedi.

Tüccar ve müşteri, Hoca’ya teşekkür ederek yollarına devam ettiler. Pazar yeri yine hareketlenmişti, ancak herkes bu olaydan bir ders almıştı.

Nasreddin Hoca’nın bu hikayesi, dürüstlük ve adaletin önemini vurgular. İnsanların doğru bilgiye ve adil değerlendirmelere olan ihtiyaçlarını gösterir. Hoca’nın zekası ve bilge tavrı sayesinde, insanlar doğru olanı yapmanın ve gerçeği aramanın değerini bir kez daha anlamışlardır. Bu hikaye, sadece Hoca’nın mizahi yeteneğini değil, aynı zamanda bilge kişiliğini de ortaya koyar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir